Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Tek Yaşam'a Sahibiz

  Merhabalar dostlar bu yazımızda gelişim etiketimize bir yazı daha ekleyeceğiz ve bu yaşamın, sahip olduğumuz biricik hayatı doyasıya ve akıllıca yaşamayı hangi araçlarla öğreniriz, biraz buna odaklanmak istiyorum, çünkü biliyorum ki bir çok genç arkadaşım, üşengeç tavırlara sahip, üstüne hiçbir şey vermeden, bir çok şeye sahip olmak istiyor... Bu yüzden ki bizlerin gelişimi ve emek sarf edip ilerlemeyi öğrenmemiz gerekiyor.   Öncelikle başta da dediğim gibi bir şey vermeden, bir şeylere sahip olma isteği çok yanlış ve gülünç bir durumdur. Bunu en basit yatırım kısmında bile görebiliriz. Zaman zaman bazı dostlardan yatırım tavsiyesi istediklerini görebiliyorum. Bu çok üzücü bir durumdur. Peki neden böyle? Şu yüzden; Zaman harcamak istemiyoruz, yanılmak istemiyoruz, emek vermek, yorulmak, çalışıp, koşturmak istemiyoruz. Bu durumda tek istediğimiz altın tepsiyle her istediğimizin önümüze konması oluyor. Bu yaşamı böyle geçirmek, bir çok sıkıntı meydana getircektir, şöyle ki bir hayatım

Ruhunuzun Yaşlandığını Hissediyor Musunuz?

  Merhabalar dostlar yeni bir yazıyla gelişim etiketimize odaklanacağız ve tabir yerindeyse ruhumuzun çekildiği şu zamanlarda ne yapabiliriz, bu sorunun üzerinden nasıl kalkabiliriz? Biraz bundan bahsetmek istiyorum, çünkü kimle konuşursam konuşayım bir ruhsuzluk, isteksizlik, halsizlik durumu mevcut. Sanki hepimiz diyare olmuşuz gibi bir halimiz var. Bakalım bunun üstesinden nasıl geleceğiz?   Yaşlandığımızı hissediyoruz, her yeni bir şeye atılmadan önce şu cümleler ile karşı kaşıya kalabiliyoruz; "Benden geçti." "Bu yaştan sonra olur mu?" "Bizden adam olmaz." gibi saftirik cümleler kurup duruyoruz. Bu cümleler de bizi olduğumuz yerde saymamıza neden oluyor ve sonunda da bıkkın, usanmış, 20 yaşında emekli olmayı bekleyen gençler ortaya çıkıyor. Dostlar yaş ne olursa olsun mükemmel bir sözümüz var; "Akıl yaşta değil, baştadır." Bugün dünyanın bir ucundan çıkan bi çocuk bir yazılım ile ailesini milyarder edebiliyor. 60 yaşına kadar pes etmeyen bi

Okulda Öğretilmeyen Hayatımız İçin Kritik 4 Bilgi

  Merhabalar dostlar bu yazımızda gelişim etiketimize bir yazı daha ekleyeceğiz ve okulda öğretilemeyen bilgilerden bahsedeceğim, tabii tonlarca, hatta bir kara delik büyüklüğünde öğretilmeyen bilgi vardır. Bu yüzden en önemli, işimize yarayacak bilgilerden bahsedeceğiz.   Satış ; Bu satış konusu her yerde karşımıza çıkmakta, bu yüzden en önemli ve üstüne incelikle durmamız gereken maddelerimizden. Ayrıca her yerde çıkmakta derken, gerçekten de hayatımızın her yönünde bu satış kavramını görebiliyoruz. Mesela; bir ilk buluşma da kendimizi ne kadar iyi satarsak o kadar yakın ilişkiler kurmamız anlamına geliyor, bunun gibi şu örnekler de mevcut; iş görüşmesi, o işi aldıktan sonra şirkette yükselmek için ikna ve satış yeteneği gibi öğrenmemiz gereken bir maddedir. Üzerinde sıklıkla çalışmak, bizi hızlıca yukarılara, hedeflediğimiz konumlara taşıyacaktır. Kendini Tanımak - Liderlik ; Bu maddemiz kişisel hayatımızda yanlış yollara, alışkanlıklara, ilişkilere sapmamak için öğrenmemiz, farkın

Anthony Bolton'dan Yatırımcılar İçin Önemli 3 Madde

  Merhabalar dostlar bu yazımızdan yatırım etiketimize odaklanacağız ve Anthony Bolton'dan bahsedeceğiz. Bolton yatırım yaparken şu 3 maddeye önem veriyor; Yatırım yaptığınız hisseye neden sahip olduğunuzu bilmeniz, Hissenin neden düştüğünü bilmeniz, Kendinizi tanımanız,   Gerektiğine vurgu yapıyor, bu maddeleri uyguluyor ve gerçekten doğru cevaplarla yatırım yapıyor olmak, anında başarıyı getirmese de uzun vadede bu maddeler başarı yolunda yardımcı olacak cümlelerdir. Tabii burada siz kendinizi ne kadar tanıdığınız buna oranla yatırım yapma sebebiniz bilmeniz ve aslında zor olması gerektiğini düşündüğünüz şeylerin basit olmasının daha faydalı olacağını bilmemiz gerektiğidir. Bu kısımda basitlikten vurgu yaparken "kendini tanımaktan" bahsediyoruz, bu meselenin bin yıllardır meydana geldiğini ve hâlâ bu olayı düşünmemiz basitlikten ziyade uğraştırıcı bir kavram oluyor. Zaten bu yüzden yatırım bir hayata benziyor, hayatta yaşadığımız gibi kişiliğimizi, bilgimizi, kültürümü

Başarısızlık Hissi

  Merhabalar dostlar, bu yazımda Kendime Notlar etiketinde yazdığım yazılara bir içerik daha eklemiş olacağım. Bu yazımızın içeriği ise; Hill'in "Düşün ve Zengin ol" kitabından kendime ders aldığım bir hikayeyi paylaşmak istiyorum. Ayrıca kitap hakkında da bir yorumda bulunacak olursam, "okumalı mıyım?" Sorusunu hiç sormadan okuyun derim.   Hikayemizdeki Darby'i ve amcası altın bulma arayışına giriyor ve zengin olmak için kolları sıvamaya başlıyorlar, haftalar boyu zor şartlarda çalışarak, kazı işlemlerini yapıyorlar. Bu işlemlerin sonunda bir mücevher buluyorlar ve onu çıkarabilmek için bir makineye ihtiyaç duyuyorlar. Makinenin parasını karşılayabilmek için ise madeni kapatıp, akrabalarının yanına gidiyorlar ve olayı anlatıyorlar. Makinen parasını kaşılayacak miktarı denkleştirdikten sonra madene geri dönüyorlar.    Madenden çıkan ilk vagonu tasfiyehaneye gönderiyorlar ve şu sonuç çıkıyor; Colorado'nun en zengin maden yataklarından birini buldukları ö

Zorla Sevilir Mi?

  Merhabalar dostlar, yeni bir etiket açtım, ve bu yazımıda yeni etiketimizin ilk yazısı olacak. Bu " Kendime Notlar " etiketinde şunları paylaşmak istiyorum; zaten adından da anlaşılacağı üzerine kendime çıkardığım notları, önemli bulduğum videoları, yazıları, araştırma dostlarını bu başlık altında toplayacağım. Bunu şu yüzden yapıyorum; düşünüyorum ki bana benzer bir çok insan vardır. Bu yüzden ben de kendime tekrar tekrar izlemem ve okumam gerektiğini düşündüğüm içerikleri burada toplarsam hem kendime fayda sağlarım hem de bu içerikler değerli olacağından okuyanlar da faydasını görmüş olur.   Bu ilk yazımızda kendime ve sizlere "Her güne bir Nietzsche" kitabından aldığım bir yazıyı paylaşmak istiyorum. Ayrıca bu yazının sahibi P. Gardner.   Olgunluk döneminde öğrenilen şeyler,    Yeti ve bilgi edinme gibi basit konular değildir.   İnsanı yıkıma götürebilecek yollarda dikkatli olmak,   Gerginlik nedeniyle enerjiyi tüketmemek öğrenilir.   Gerilimlere hakim olmanını

Akıntıya Karşı Yüzmek

  Merhabalar dostlar bu yazımızda sürünün dışına çıkmak ve akıntıya karşı yüzmekten bahsedeceğim. Bu şekilde gelişim etiketimize bir yazı daha eklemiş olacağız. Şimdi bakalım akıntıya karşı yüzmek neden faydalı?   Bunu yapmak birçoğumuz için zor. Özellikle bizim ülkemizde çoğunluğun rahatlığını seçmemiz çok olasıdır. Birçok faliyeti tek yapmayız, yanımızda arkadaşlarımızla yapmak isteriz. Bu olay borsada da geçerli maalesef, eğer dostumuz, arkadaşımız, yakın çevremiz aynı şeyi alınca nedense bizde almak isteriz. Bu bizim sürüye uyduğumuzu gösterir ve hataları oluşturmaya bu kısımda başlarız.    Bir yerde kazanç varsa çoğunluğun o kazancı almaz, azınlık alır. Bu yüzden hiçbir yönde çoğunluğa uymaya çalışmamalıyız. Sürüngen beynimiz bizi "bak onlar yapıyor, sen de aynı şeyleri yap" gibi bir düşünceye sokabilir. Bu fikir aklımıza geldiği zaman, anlamalıyız ki sürüngen beynimiz devreye girdi. Bunu engellemek için frontal lob'u devreye sokmalıyız yani beynimizin mantıklı düşü

Yaşamak İçin Tek Bir "NEDEN"

    Merhabalar dostlar, yeni bir haftamızın ilk gününden size yeni yazımla selamlıyorum. Bu yazımızda gelişim etiketimize odaklanacağız ve bir sözden yola çıkacağız, Nietzsche diyor ki; Yaşamak için tek bir "neden"i olan kişi, her türlü "nasıl"a göğüs gerebilir.   Evet, etkileyici bir söz. Sanki ilk okuduğumuzda o "neden"i bulabilmek çok kolaymış gibi gelebilir, fakat çoğu insan için çok zor, hatta zorluğundan öte bunu düşünmüyoruz ki, öyle çalışıp duruyoruz. Bir sorunla birlikte, o sorunsa şu; neden çalıştığımızı bilmeden, zaman geçiriyoruz. Bu sorun da bize "çok çalışıyorum ama bir işe yaramadığımı hissediyorum." Duygusunu getiriyor. Buradaki en büyük sorun "ne için" sorusuna cevabımız olmadığından geliyor...   Bu soruyu daha da basitleştirecek olursak, şöyle sorabiliriz; "Her sabah yataktan ne uğruna çıkıyorsun?" Bunu belirleyip, kendimize sürekli bir üst seviyemizi inşa edebilecek hedefler koyarsak, asıl yaşama ve o yaşam

Para Her Şeyi Satın Alır Mı?

    Merhabalar dostlar bu yazımızdan gelişim kısmına odaklanarak paranın gücünü ve aslında tahminimizden daha da güçlü olduğunun farkına varacağız. Bazıları para için kötü sözler edip, sanki parayı umursamıyormuş gibi davranıp romantik olmaya çalışsalarda gerçek hayatta pek öyle olmuyor.   Mesela bir düşünelim; bir kadın ve bir adam birlikte olmaktan çok mutlular ama bir sorunlar var; ilk başta küçük gözüken sonradan büyük problem olduğu anlaşılan "paranın olmaması." Peki, bu çift paranın olmamasını dert edinmeden bir şekilde evlendiler diyelim, sonrasında doğal olarak bir evde yaşayacakları için bu evin kış zamanı gelince ısınması gerekiyor. Nasıl olacak? Gelecekte doğabilecek bir çocuğa veya birden fazla çocuğa ne ile bakılacak? Anne sütüyle mi? Anne sağlıklı beslenemez üstüne bir de sigara içen biriyse süt nasıl bir süt olacak? Çocuğun bağımlılık geliştirme olayı kat kat artacak.    Bunların yanında şuna benzer cümleler duyuyorum; "Para yatak satın alır ama uyku satı

Yatırım Yaparken Kısa Vadeli Düşünmek

  Merhabalar dostlar bu yazımızda yatırım odaklı ilerleyeceğiz ve aşırı kısa vade yatırım yapmanın olası sonuçlarından bahsedeceğim.    Birçok yatırımcı borsa piyasasına yeni girdiğinde heyecanlı ve sanki herkesten daha akıllıyım havalarına girebilir. Özellikle al - sat yapmaya başladığımızda, bir de ilk işlem kazançlı çıkarsa vah halimize, bu durumda piyasanın bize para akıtacağını düşünürüz ve ne var ne yok piyasaya girmeye başlarız. Sonunda da güzel bir zarar görünce korkup, endişe edip ne var ne yok satmaya başlarız. Bu durumu yaşayan yeni yatırımcı da borsanın dolandırıcı olduğunu veya ondan parasını almak için çalışan bir yer olarak görür. Tabii burada suçluluk psikolojisiyle hareket edip kendimizi suçlamayıp borsaya attığımız için sorumluluktan da kaçmış oluyoruz. Sorumluluğu kendimize alabilirsek bu hatalardan dönebiliriz. Ayrıca bu sorumluluk konusu başlı başına bir konu olur. O yüzden kısa vadeli yatırımın zararlarına bakalım.   Benim için 1 yılın altı kısa vadeli bir süredi

Daha Fazlasını İstemek

     Merhabalar dostlar bu yazımızda  gelişim  ve  yatırım  odaklı olacak, bir yazı da ikisine de değinmiş olacağız. Daha fazlasını isteminin arkasında ki yatan sinsi ejderhadan bahsedeceğim. Paranın daha fazlasını, mutluluğun daha fazlasını, nerdeyse her şeyin daha fazlasını isteriz. Bu olay bir yandan iyi bir yandan da kötüdür. Biz bugünkü yazımızda paranın daha fazlasını istersek ne olur. Çok fazla parayı bir anda elde edersek ne olur ona bakacağız.    Parayı kontrol edemeyen biriysek, doğal olarak bu zamanlarda kontrol edemeyebiliriz. Özellikle asgari ücret ile geçinen biriysek, üstüne kira falan da varsa paranın kontrolü zor olur. Bunun sonuncunda da “ah bir piyango çıksa da köşeyi dönsem” hayalleri kurulabilir. Aslında bu yazı da tam da bundan bahsedeceğim. Çünkü piyango kazanan insanların çoğu eski hallerinden daha da beter bir duruma düşüyorlar. Bu nasıl oluyor? Şöyle oluyor; eğer siz paranın kontrolünü bilmiyorsanız, üstüne yatırım yapmaktan bihaberseniz para sizden koşar adım

İçerik Üretmenin Gücü

   Merhabalar dostlar yeni bir haftaya başlarken içerik üretiminden bahsedeceğim ve gelişim etiketimize bir yazı daha ekleyeceğiz. Bir çok insana içerik üretmeyi hobi olarak yapmak uygun olmadığını düşünse de aslında ne kadar uygun ve yapılabilir bir şey olduğunu ve ne kadar faydalı olduğundan bahsedeceğim.    İçerik üretiyor olmak, illa sizin her gün 10 saatinizi alacak diye bir anlama gelmiyor. Ha ilerde ciddi bir iş olarak düşünüp, 10 saat çalışıp, üretmeye başlarsınız orası ayrı, şu an bu üretim işini nasıl hobi olarak günde en fazla 1 saatimizi alacak şekilde hayatımıza entegre ederiz, bunun farkına varacağız.   Öncelikle siz ne seviyorsunuz? Neleri yaparken hoş vakit geçirdiğinizi düşünüyorsunuz? Veya neyi yaparsanız seveceğinizi düşünüyorsunuz? Bu sorulardan birini seçip o şeyi bulduktan sonra, hangi tarz da içerik çıkarmak isterseniz? Sorusunu düşünün. Yani yazı yazmaktan hoşlanıyorsanız 20 dk da bir blog açabilirsiniz, konuşup bir şeyler anlatmayı seviyorsanız video çekmeye b

Motivasyonumuz Düştüğünde Oynamamız Gereken Bir Oyun

    Merhabalar dostlar bu yazımıda gelişim etiketimize bir yazı daha ekleyeceğiz ve motivasyonumuz düştüğü zamanlar da nasıl tekrardan haraket momentumunu elimize alırız bunu öğreneceğiz, hem de bir oyun sayesinde; M. Heppell'in "12 şans topu" isimli oyunundan bahsedeceğim.   Şimdi her insanın motivasyonu düşer ve bu gayet doğal bir durumdur. Yorulmuş olabiliriz veya hiçbir sebep gerektirmeden, hiçbir şey yapmak istemiyor olabiliriz ama bu oyun sayesinde haraket momentumunu geri elde ederek işlerimize, çalışmalarımıza devam edebiliyoruz...   Oyunumuz; 12 küçük kağıdı oluşturup, üzerlerine 10-15 dakika sürecek işlerimizi yazıyoruz, sonra kağıtları katlayıp karıştırıyoruz ve birini seçiyoruz. "Bunu şimdi yapmak istemiyorum" diye bir bahane cümlesi yok, en fazla 15 dakikamız gidecek ve bunları yapmamız gerekiyor ki haraket momentumuyla diğer işlerimize de devam edebilelim. Bu oyunu düzenli bir şekilde yapabilirsiniz. Aklınıza 10-15 dakikalık yapılacak işler geldiğ

Başarı İçin "ŞİMDİ" Düşüncesi

  Merhabalar dostlar bu yazımıda gelişim etiketimize bir yazı daha ekleyeceğiz ve başarıya aslında yıllar sonra değil de şu anda ulaşabileceğimizi anlatacağım.   Yapmanız gereken işler birikiyor ve siz hiç yapmak istemiyorsunuz, başınıza iş geleceğini bildiğiniz halde yapmamaya devam ediyor ve iyice o koltuğa çökmek istiyorsunuz. Böyle durumlarda aklımıza getirmemiz gereken bir düşünce var; "ŞİMDİ" şimdi düşüncesi, tembellik etmek istediğinizde, motivasyonunuzu kaybettiğinizde, bu düşünceyi aklınıza getirerek "başarı şimdidir. Eğer biran önce hedeflerim için çalışmaya başlamazsam şimdi başarısız olmuş olacağım ama şu anda başlar ve devam edersem, şimdiden başarıyı yakalamış olurum."    Buna benzer bir cümle kurup düşünürseniz, zaten içinizdeki hedeflerinize ulaşma tutkusu canlanıp, sizi harekete geçirecektir. Bununla birlikte hedeflerimizi gerçekten tutukuyla istiyor olmayız. Bundan eminseniz zaten böyle bir sorun yaşıyor olmamalısınız. Çünkü o hedefleriniz için ça

100.000 Dolarlık Fikir

    Merhabalar dostlar bu yazımızda gelişim etiketimize bir yazı daha ekleyeceğiz ve hayatımıza ücretsiz bi şekilde 100 bin dolarlık bir fikir katacağız.   Bu yazı "Her gün bir saat nasıl kazanılır" kitabında okuduğum bir yazıdır ve sizinle de paylaşmak istedim. Ayrıca kitap hakkında görüşlerim çok olumlu, ismi biraz antipatik olsa da içerik çok dolu ve kaliteli rahatlıkla alıp okuyabilirsiniz. Şimdi 100 bin dolarlık fikrimize gelelim.   Rahmetli Charles Schwab dünyanın en zengin adamlarından biridir, ve bir genç ona gidip şunları söyler; "Bay Schwab, her gün zamanınızdan saatler kazanmanıza yardımcı olacak bir fikrim var. Bu fikrin o kadar iyi olduğunu inanıyorum ki onu sizinle paylaşacağım. Bütün istediğim bu fikri 1 ay boyunca kullanmanız, sonra bana değeri olduğunu düşündüğünüz herhangi bir şeyle ödeme yapmanızdır."    Schwab 1 ay sonra genç adama 100.000 dolar verdi. Fikir ise " Her gün yapılacak en önemli 5 şeyi yazmak " bunu biraz daha etkili yapma

Öğrenme Tarzınızı Biliyor Musunuz?

    Merhabalar dostlar, bu yazımızdan gelişim etiketimize odaklanacağız ve öğrenme şekillerini öğreneceğiz. Ayrıca bu öğrenme şekilleri Robert Kiyosaki'nin Gençler için zengin baba yoksul baba kitabında yazan öğrenme yöntemleridir.  Şimdi okuyalım hangisi sizin öğrenme yönteminiz?    1- Sözel veya Dilsel Zeka;  İlk öğrenme tarzımız kitap okumayı, edebiyat ile ilgilenmeyi sevenler için, yani siz düzenli kitap okuyup, araştırmalarınızı bir şeyler okuyup daha iyi öğrendiğinizi düşünüyorsanız, bu sizin sözel zekaya sahip olduğunuz anlamına gelir.   2- Sayısal Zeka;  Biliyorsunuz ki bazı insanlar 4 rakamlı, 5 rakamlı sayıları anında aklından çözüp size doğru sonucu verebiliyor. Bu zekaya sahip olduğunuzu gösteren başka bir bilgi ise; matematik okumamış olmanıza rağmen matematik sorularını çözerken mutlu oluyorsanız veya bu hoşunuza gidiyorsa bu da sizin sayısal zekaya sahip olduğunuzun göstergesidir.   3- Uzamsal veya Görsel Zeka;  Derslerde öğretmenler çizerek anlattığı zaman daha iyi