Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sadeliğin Temel Kuralı

  Merhabalar dostlar bu yazımızda minimalizimden yani sadelikten bahsedeceğiz. Bununla birlikte GELİŞİM   etiketimize bir yazı daha eklemiş olacağız. Bu arada bir başka  sadelik hakkında yazımı okumak isterseniz bu yazıya tıklayın.     Şimdi gelelim yazımıza, sadeliğin ilk kuralı; "bir eşya gelirse, bir eşya gider" bu çok basit bir kuraldır. Hem anlaması olsun, hem de uygulaması olsun gayet kolay bir şekilde yapabileceğimiz bir kuraldır. Yalnız minimalizm'e hiç başlamamış olanlar, bu kural ile başlarlarsa eksilmeye değil, olduğu yerde kalmaya devam ederler. Bu yüzden bunu uygulamakla birlikte, gereksiz eşyaları ayırarak devam edebiliriz.    Kuralımızı daha da açmak gerekirse şu örnekleri verebiliriz; Her yeni bir eşyada ona benzer bir eşyanın gitmesidir. Yani bir bilgisiyar aldığınız zaman bir tableti ya satıcaksınız ya da bir başkasına veriyorsunuz. Bu şekilde evde fazlaşmanın önüne geçmiş oluyoruz. Yalnız unutmayın yeni başlıyorsanız bu yeterli olmayacaktır. Dediğim gib

Isaac Newton'ın Yatırım Hikayesi

  Merhabalar dostlar bu yazımızda o meşhur elmanın düşüşünden yer çekimini bulmuş adamın yatırım hikayesine bakacağız ve ne öğrenebiliriz, hangi dersleri çıkarabiliriz? Bunun üzerinde duracağız ve böylelikle YATIRIM etiketimize bir yazı daha eklemiş olacağız.   Biliyorsunuz ki Newton Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi bilim insanlarının arasına girdi ve yüz yıllar geçmesine rağmen hâlâ adından söz ettiriyor ve bulduğu, keşfettiği, kanıtladığı birçok şey günümüzde de geçerliliğini korumaya devam ediyor. Fakat maalesef ki aklı, öngörme yeteneği, zekâsı daha birçok yeteneği yatırım konusunda başarılı olmasına yardım edemedi, tersine çok kötü sonuçlar meydana getirecek hamleler yaptı ve servetinin büyük bir kısmını zamanının balon diyebileceğimiz hisselerde kayıp etti.       Bu yukarıda gördüğünüz grafik Newton'ın servetini kaybettiği grafiktir. South Seas şirketinin hisselerini almıştı, aslında şirket ilk zamanlarında ne kadar kârlı olsa bile, diğer şirketlerin bu piyasadaki kâra ortak ol

Tasarruf Ettikçe Yoksullaşıyorsunuz

  Merhabalar dostlar, bu yazımızda tasarruf yapmanın bizi nasıl fakirleştirdiğini anlatmak istiyorum. Bu şekilde farkındalığımıza odaklanacağız ve GELİŞİM etiketimize bir yazı daha eklemiş olacağız.   Şimdi tasarruf yapmak bizi nasıl fakir yapabilir ki, paramız çoğalırken nasıl fakir olabiliriz? Diye bir soru sormak gayet doğaldır. Sadece bir noktayı kaçırdığımız için, böyle bir soru üretmemiz gayet doğal oluyor, çünkü gözlerimiz o kağıtların fazlalaştığını görürken, aslında fakirleştiğini beyin anlayamaz.    Enflasyon sonunda öyle bir noktaya gelir ki, o zorla, emekle biriktirdiğimiz paralardan uçak yapıp atacak duruma kadar düşebiliriz. "Abartıyorsun." Diyebilirsiniz, şu an çok şükür ki ülkemizde böyle bir durum yok, lakin şu zamanda bir kaç ülkenin durumu böyle, durum böyleyken o insanlar paralardan çanta yapıyorlar, çöp toplar gibi paralarını yerlerden topluyorlar.    Bu duruma düşmemek için, enflasyonu fazla olan bir ülkede yaşarken, nakit biriktiriyor olmak aşırı yanlı

"Yeterli" Kelimesini Hatırlıyor Musunuz?

  Merhabalar dostlar bu yazımızda yeterliliği minimalizimle yani sadelikle ele alacağız ve GELİŞİM etiketimize bir yazı daha eklemiş olacağız.    Şimdi biliyoruz ki "YETERLİ" kelimesine oranla "DAHA FAZLA" kelimesini katbekat DAHA fazla kullanıyoruz. Şimdi akıllara bir soru gelebilir, finans ve gelişim blogunda sadelik konumuz mu şimdi? Diyebilirsiniz, ben de sizlere Lao Tzu'nun bir sözünü hatırlatmak isterim; "Yeterliliğe sahip olduğunu bilen kişi zengindir."   "Yeterli" kelimesi kişisine göre değişen bir kavramdır. Benim için yeterli olan, bir başkası için hiç yeterli olmayabilir. Her birimiz hayatı doğru düzgün yaşabilmesi için şunlara ihtiyaç vardır; Güvenli bir yaşam alanı, giysi, yiyecek ve sudur. Bunlara sahip olmak hayatta kalmak için yeterlidir. Sorunlar tam da şu cümleyi kurduğumuzda başlıyor; "Daha fazlasına ihtiyacım var!" "Yeni kıyafetler almam gerekiyor!" "Yeni mobilya almam gerekiyor!"  "Yeni

Günde 10₺ Liraya Milyoner Olmak

    Merhabalar dostlar bu yazımızda sizlere günde sadece 10₺ lira ayırarak finanasal özgürlüğe ulaşacağımızı anlatmak istiyorum. Bu şekilde YATIRIM etiketimize katkıda bulunacağız. Şimdi bu günlük 10₺ diyip küçümsüyoruz, veya çok zor bulanlarda olabilir. Bu yazıda iki düşününcenin de bizi nasıl yanılgıya düşürüp sonrasında atalete düşürdüğünü göstereceğim. Çünkü biliyorum ki bizler her yapamayacağımız bir yöntemi veya gidemeyeceğimiz bir yola, kedinin ulaşamadığı ete mundar demesi gibi kötüleyip, kendimize anlamsız çıkarımlarda bulunuyoruz.   Bu anlatılardan şu çıkmasın; "her gün yastık altına 10₺ lira atarsak 1 yıl sonra milyoneriz." Bunun gerçekleşmesinin imkansız olduğunu biliyoruz, peki nasıl olacakta günde 10₺ bizi milyoner edecek? Tabii ki bileşik getiri, yani yatırımlarımızla...   Bu yatırım işini çok büyütmeye veya çokta küçümsemeye gerek yoktur. Günlük bir saatimizi araştırma veya öğrenmeye ayırabiliriz. "Hiç zamanım yok!" Diyenler, 20 dakikacığını bir zah

En Doğru Alım Zamanı; "Ayı Piyasası"

    Merhabalar dostlar bu yazımızda Ayı piyasası hakkında birkaç kelam edeceğiz ve bu şekilde Yatırım etiketimize bir yazı daha eklemiş olacağız.    Ayı piyasasını özelikle bu zamanlarda konuşmalıyız ki cesarete ihtiyacı olanlar cesaret, farkındalık ihtiyacı olanlar farkında olsun diye, çünkü boğa zamanı gelince biliyorum ki çoğu insan "parayı nereye yatırsak acep?" Diye düşünmeye, sorular sormaya başlayacak. Bu sebeple, hazır piyasalar ayıdayken bu yazıyı yazmak istiyorum.   Ayı piyasasında veyahut kriz zamanlarında alacağımız hisseler, coinler veya altın gibi emtialar bize boğa geldiği zaman çok büyük paralar kazandırmış olur. Geçmişteki 2008 krizini kontrol edebilirsiniz, o zamanda alınan hisseleri kriz bittikten sonra 5 - 10 yıl kadar süreyle tutmuş olsaydınız, portföyünüz 10 milyonları aşmış olabilirdi.    Bu zamanlar nakitin güçlü olduğu, yatırım araçlarının ise fiyatı düşük olduğu zamanlardır. Yalnız burada şunun dikkatini çekmek isterim; Kimseye "bunların fiyatı

Başarı İçin Önemli Bir Etken; "Risk Almak"

  Merhabalar dostlar bu yazımızda başarının risk almaktan geçtiğinden bahsederek, Gelişim   ve Kendime Notlar etiketlerimize katkıda bulunacağız. Yazıya başlamadan önce risk almak hakkında Zuckerberg'in çok güzel sözünü paylaşmak istiyorum;    "Başarısızlıktan kaçınmanın en güzel yolu risk almamaktır. Fakat bu beraberinde başarıdan kaçınmayı da gerektirir."   Bizler o kadar çok şey istiyoruz, o kadar çok şeyin hayalini kuruyoruz ki bunların çoğu suya düşüyor. Peki, neden? Bazıları bizim düşüncelerimiz yüzünden, bazılarıda başkalarının bizim hayallerimize verdiği tepkiden dolayı, aslında bu da yine bizim tepkimize göre etki ediyor. Eğer biz bir başkasının olumsuz tepkisine karşılık, onu haklı bulup yapmak istediğimiz şeyden vazgeçersek, bu tamamiyle bizim hatamız oluyor.   Bununla birlikte bir de kendi kendimize engellediğimiz, reddettiğimiz durumlar mevcut. Aklımıza bir hayal gelince ya da yapamamız gereken şeyleri başkasından duyunca şu cümleleri kurabiliyoruz; "Bu

"Zinciri Kırma!" - Tamam da Nasıl?

  Merhabalar dostlarım, bu yazımıza William James'in alışkanlıklarından, havalı ismiyle ritüellerinden bahsedeceğiz, böylelikle Gelişim etiketimize katkıda bulunacağız.   James günlüğüne öyle bir not yazmış ki, yazının çıktısını alıp tam duvara asmalık; "Yalnızca düzenli alışkanlıklar edindiğimizde gerçekten ilginç eylemlerin alanına ilerleyebildiğimizi hatırla; tek bir bağlantı eksildiğinde sonsuz sayıdakinin yok olduğunu asla unutma."   Tam da disiplini, muntazam bir yaşantıdan bahsediyor. Eğer zincir bir gün bozulursa, o zincirden eser kalmaz. Bunu söylemesi kolay olsa da başarması pek kolay değil. Bu sebeptendir ki, her ne hakkında zincir oluşturmak istiyorsak, tutkuyla istediğimiz bir şey olursa geriye sadece ayağa kalkmak ve bir adım atmak kalır.    Bu kısımda aklıma gelen ve arada bir kendimize hatırlatmamız gereken, Sokrates'in şu hikayesini anlatacağım;   Bir gün Sokrates'in yanına genç gelir ve sorar; "Sokrates, bana başarının sırrını söyler misin?

Temettü Nedir ve Nasıl Alınır? Vergi Veriliyor Mu?

    Merhabalar dostla bu yazımızda Yatırım etiketimize bir yazı daha ekleyeceğiz ve Temettü yatırımından bahsedeceğiz. Temettü yatırımını son zamanlarda sıklıkla duyuyoruz. Bunun en büyük sebeplerinden biri ise Temettü hisselerinin 5 - 10 yıl gibi bir sürede, bileşik getiri sayesinde çok hızlı büyümesidir. Şimdi bakalım, Temettü aslında nedir, Nasıl alınır?   Öncelikle bildiğiniz gibi ülkemizin şirketleri mevcut, bu şirketler bir mal veya hizmet satarak, para kazanıyorlar. Bu kazandıkları paranın bir kısmını şirkete yatırabilirler veya şirket içinde farklı yatırımlarda bulunabilirler. Bazı şirketlerde bu yatırımlarında kısarak ve elde ettikleri kârların bir kısmını yatırımcılarına dağıtıyorlar. Bizler de buna kâr payı yani Temettü diyoruz.    Bununla birlikte beledsiz sermaye arttırımları mevcuttur. Bu yöntemde ise yatırım yaptığımız şirketten nakit yerine lot alabiliyoruz ki bu olayı çoğu yatırımcı sevmez, çünkü nakit akışı oluşturmak için yapmak istiyorsak, bu lot arttırma meselesi

Yatırımlarımız İçin İki Önemli Kavram; Aktif - Pasif Varlıklar

    Merhabalar dostlar, bu yazımızda yatırım etiketimize odaklanacağız. Yazımızın konusu ise "Aktif - Pasif" varlıkların farkı nedir ve yatırımlarımıza nasıl bir faydası dokunur? Neden bilmemiz gerekir? Bu soruların cevaplarını içeren bir yazı olacak.    Öncelikle bu kavramlar ne demek? Bundan başlamak istiyorum. Aktif varlık; bizim yatırımlarımızın üzerine veya direkt olarak düzenli bir gelir getiren, yatırım araçlarıdır. Peki, yatırım araçlarından hangileri aktif araçlar arasına girer? Temettü hisseleri, yani yatırımlarınıza düzenli bir kâr payı veren, böylelikle sürekli büyüyen yatırım araçlarıdır. Neden sürekli büyüyor, çünkü şirket kâr payı veriyorsa, sattığı ürünlerden veya sağladığı hizmetlerden kâr ediyor anlamına gelir. Bu sebeple, düzenli temettü vermeyi alışkanlık haline getirmiş şirketler, doğal olarak düzenli bir şekilde kâr etmeliler ki, hissedarlarına kâr payı verebilsinler. Bu yüzden Temettü hisseleri, enflasyonun az olduğu ülkelerde çok mantıklı yatırım araç

Bilgelik Kılavuzu ve Kurnazlık Sanatı

  Merhabalar dostlar bu yazımızda Gelişim etiketimize katkıda bulunarak "Bilgelik Kılavuzu ve Kurnazlık Sanatı" kitabından önemli bulduğum bazı başlıkları sizinle paylaşmak istiyorum. Kitaba başlamamdan 1 - 2 gün geçmesine ve 70 -80 sayfa tüketmeme rağmen bir çok altı çizili ve yıldızladığım yeri olduğunu söyleyebilirim. Bu yüzden hemen başlıklara geçmek istiyorum.   İşleri Bir Müddet Muallakta Bırakmak   Gracian diyor ki; " Kendimizi hemen açık etmezsek insaları merak ve tahminde bulmaya zorlarız. " Bu gerçektende böyledir. Bir insan olarak bilgimizin olmadığı kısımları hayal gücümüzle doldurmaya çalışırız. Bu da bir şeyleri gerçekte olandan daha da abartı, daha da önemli olarak düşünmemize sebebiyet verebilir.   Mükemmeliyete Erişmek " Kimse mükemmel doğmaz. Hem şahsiyet, hem meslek bakımından kendimizi mütemadiyen mükemmelleştirmeye çalışmalıyız. Bu olgunlaşma çabası kusurlarımızı törpüleyip meziyetlerimizi mükemmel kendimizi de Mümtaz hale getirmeye, sonun

Sürekli Diğerlerinden Beklenti İçerisinde Olmak

  Merhabalar dostlar bu yazımızda gelişim etiketimize bir yazı daha ekleyeceğiz ve hayattan beklentimizi ne seviyede olmalı? Bu sorunun finansal özgürlüğümüzle ve mutluluğumuzla nasıl bir hukuku var, biraz buna değinmek istiyorum.   Bizlerin hayattan, insanlardan beklentisi düşük olabilir. Bu bizim mutluluğumuzu arttıracak bir etkendir. Doğru, lakin hayattan beklentimizi düşürdüğümüz zaman, bu beklentiyi düşük tuttuğumuz zaman, bizim hareket kabiliyetimizi kısıtlar. İster istemez bu başımıza gelir, çünkü hayattan ve kendimizden beklentimiz ne kadar düşük olursa, o kadar isteklerimiz ve hedeflerimiz düşük olur. Dolayısıyla haraketimiz gittikçe düşerek atalete yenilmiş oluruz.   Bu kısımda yanlış anlaşılmaları doğuracak bir mesele ortaya çıkabilir, tam olarak demek istediğim; diğer insanlardan, devletten, ondan bundan beklentimizi yüksek tutacağımıza kendimize beklentimizi arttırmak, her şeyin bizim elimizde hissiyatını verir ki gerçekten de her şey bizim elimizdedir, yani gelecekte her

Arzuları Altına Çeviren 6 Adım

  Merhabalar dostlar, bu yazımızda Gelişim etiketimize bir yazı daha ekleyeceğiz ve Napoleon Hill'in "Arzuları Altına Çeviren Altı Adım" Başlığından bahsedeceğim. Bu başlık "Düşün ve Zengin Ol" Kitabındaki bir bölümdendir. Üstüne kitaptaki en sevdiğim bölümlerdendir ki sayfanın fotoğrafını çekip düzenli aralıklarla okuduğum bir bölümdür. Bu yüzden burada da paylaşmak istiyorum ki bilgiler çoğalsın ve değerlensin.   İlk adımımız hedeflediğiniz para miktarını belirleyip, zihninizde canlandırmanız ile alakalı, bu çok kadar önemli bir ayrıntı, maalesef birçok insan bu maddeyi "Çok param olacak" gibi bir cümleyle uyguluyor, bunun yerine "1 yıl içinde 20.000₺ lira yatırım yapacağım." Gibi bir cümle kurarsak, başarma olasılığımız kat kat artar.   Bu maddemiz ilk maddemizin devamı sayılır. Az önce hedefi belirledik. Peki, siz bu hedefi başarmak için nelerden ödünç vermelisiniz ve ne bedeller ödemelisiniz? Sigarayı bırakmak? Alkol içmemek? Gereksiz i

Başarısızlık Ne Kadar da Gerekli?

  Haftanın ilk yazsınından hepinizi selamlıyorum dostlar, şimdi bu yazımıda gelişim etiketimize odaklanacağız ve başarısızlıklarımızdan nasıl faydalanırız buna odaklanmak gerek, çünkü ne kadar çok başarısız olursak, başarıya o kadar az yol kaldı anlamına gelir. Tabii bu başarısızlıkları "off yine başarısız oldum, hep başarısız bir insandım zaten!" Gibi sonuçlar çıkarak yola devam edemeyiz. Hem motivasyonumuzu düşürdüğümüz için enerjimiz kalmaz, hem de bu söylemlerle hiçbir şeyden ders çıkaramayız. Bu şekilde kendi sonumuzu başarısızlıkla bitiririz.    Hill'in en sevdiğim sözlerinden biri de şudur; "Başarısızlık olarak tanımladığımız şey, genellikle geçici bir yenilgiden ibarettir." Bu gerçekten de doğrudur. Fakat şöyle bir yanı var ki bazı insanlar için çok doğru olsa da, bazıları için geçici değil, hüzünlü bir son oluyor. Sanıyorum anladık ki bu olay tamamen bizim bakış açımızla alakalı bir durumdur. Hangi yönden bakarsanız, o yöne doğru yönlenirsiniz. Seçim s

Verimliliği En Az 3 Katına Çıkartacak Bir Özellik

  Merhabalar dostlar bu yazımda Gelişim etiketimize odaklancağız ve  Başarının Temelleri yazımın içindeki coşku / heyecan kısmınından biraz bahsetmek istiyorum, çünkü coşku dediğimiz olay, bizim işlerimizde rolü gerçekten çok büyüktür. Bunun en büyük sebebi ise coşku ve heyecan duyduğunuz bir şeyi o kadar zevkle yaparsınız ki zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız. Bu olayda coşku duymadığımız bir işi yaparken ki halimize, en az 3 kat fark atmaktadır. Şu an yaptığınız işlerden en az 3 kat daha fazlasını yapıyorsunuz ve hiç yorulmadan, üstüne mutlulukla, zevk alarak yaptığınızı lütfen bir hayal edin...   Bu muhteşem olur. Bu yüzden coşku meselesine önem veriyorum. Bunlarla birlikte coşku hali etrafınızdaki insalara da enerjinizi bulaştırır. İyi bir siyasetçiyi düşünün, öyle bir konuşma yapar ki bizi ayağa kaldırmaya veya artık o ne istiyorsa yapmamazı teşvik edebilir. Bunun asıl sebebi konuşmasını yaparken ki coşkusu ve heyecandır.    Buradaki bahsettiğim anlık heyecan yükselemesi değil